-
1 mezar kaçkını
-
2 dayak kaçkını
заслу́живающий по́рки / наказа́ния -
3 hapishane kaçkını
а) находя́щийся в бега́хб) тот, по ком верёвка пла́чет -
4 mezar kaçkını
скеле́т, мо́щи -
5 tımarhane kaçkını
бран.сумасше́дший, ненорма́льный, чо́кнутый -
6 hapishane kaçkını
n. jailbreaker -
7 ip kaçkını
jailbird -
8 mezar kaçkını
very skinny person -
9 tımarhane kaçkını
nutty, crazy, bonkers -
10 hapishane
-
11 kaçkın
перебе́жчик (м)* * *1) бе́глый, бегле́ц2) разг. дезерти́рokul kaçkını — прогу́льщик ( об ученике школы)
-
12 mezar
моги́ла (ж) усыпа́льница (ж)* * *моги́лаmezar kazıcı — моги́льщик
mezar kitabesi — эпита́фия
mezar taşı — надгро́бный ка́мень
••- mezar kaçkını
- bir ayağı mezarda olmak -
13 висельник
м, бран. -
14 психопат
мpsikopat, ruh hastası; tımarhane kaçkını разг. -
15 свет
ışık* * *I м, врзışık (-ğı)лу́нный свет — ay ışığı, mehtap (-bı)
свет зари́ — şafağın aydınlığı
при све́те свечи́ — mum ışığında
свет пога́с — ışık / elektrik söndü
вы́йти из темноты́ на свет — karanlıktan aydınlığa çıkmak
прое́хать на кра́сный свет — kırmızı yanarken geçmek
••ни свет ни заря́, чуть свет — sabahın köründe
пролива́ть свет на что-л. — bir şeye ışık tutmak
II мв све́те чего-л. — bir şeyin ışığı altında
1) ( мир) dünyaсо всех концо́в све́та — dünyanın dört bir yanından, dünyanın dört bucağından
2) ( общество) sosyeteвы́сший свет — yüksek sosyete
••появи́ться на свет — dünyaya gelmek
ему́ бе́лый свет не мил — dünyayı karanlık görüyor
тот свет — öbür dünya, ahret
вы́ходец с того́ све́та — mezar kaçkını
э́то всему́ све́ту изве́стно — bunu cümle âlem bilir
вы́йти в свет — çıkmak
вы́пустить в свет — çıkarmak
ни за что на све́те! — dünyada!
-
16 jailbreaker
n. hapishane kaçkını, firari -
17 jailbreaker
n. hapishane kaçkını, firari -
18 muffel
…muffel in Zssgn -den hoşlanmayan, … kaçkını -
19 hapishane
hapishane [-hɑː-] Gefängnis n;hapishane kaçkını Herumtreiber m; Vagabund m -
20 ip
ip atlamak Seil springen;ip cambazı Seiltänzer m;ip kaçkını Galgenstrick m, Landstreicher m;ip merdiven Strickleiter f;-i ipe çekmek jemanden henken, hängen;ipe gelesi(ce)! hol ihn der Henker!;-i ipe sermek (Wäsche) aufhängen;ipe un sermek Ausflüchte machen, nach einer Ausrede suchen;ipi kırık fam Penner m;ipi kırmak fam sich verdrücken;(-in) ipi(ni) koparmak loslaufen;ipi sapı yok zusammenhanglos(es Zeug);ipin ucunu kaçırmak nicht Maß halten können;-in ipini çekmek jemanden an die Kandare nehmen, zurechtweisen;ipini kırmak außer Rand und Band geraten;-i iple çekmek Stunden zählen, nicht abwarten können, herbeisehnen;ipten kuşak kuşanmak fig auf den Hund kommen
- 1
- 2
См. также в других словарях:
hapishane kaçkını — sf. Kötü, serseri, hoyrat (kimse) Hapishane kaçkını bir serseri vaziyetinde dolaşmaktan öyle sıkılmıştı ki. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hapishane kaçkını gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayak kaçkını — sf. Dayak yemeye alışmış, dayaktan korkmayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
mezar kaçkını — is. Çok zayıflamış kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
tımarhane kaçkını — is. Delice işler yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapishane kaçkını gibi — kılık kıyafetine dikkat etmeyen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçkın — is. 1) Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse Doktor kaçkını nice manyaklar içinde, narsist kompleksine müptela olanlar sandığınızdan çoktur. H. Taner 2) İnsanlardan uzak duran, insan içine çıkmak istemeyen kimse Birleşik Sözler dayak kaçkını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayak — 1. is., ğı Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek Birleşik Sözler dayak arsızı dayak düşkünü dayak kaçkını meydan dayağı sıra dayağı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapishane — is., Ar. ḥabs + Far. ḫāne Cezaevi Birleşik Sözler hapishane kaçkını … Çağatay Osmanlı Sözlük
mezar — is., Ar. mezār Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler mezar kaçkını mezar soyguncusu mezar taşı anıt mezar Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tımarhane — is., Far. tīmār + ḫāne Akıl hastanesi Hemen o zaman kendisini bir tımarhaneye kapatmaktan başka çare yokmuş. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler tımarhane kaçkını … Çağatay Osmanlı Sözlük
içini dökmek — 1) derdini anlatmak, iç dünyasındaki duygu ve düşüncelerini bir bir anlatmak Rakım güldü, bu manastır kaçkını eski gâvura içini dökmekten lezzet alıyordu. H. E. Adıvar 2) ferahlamak, rahatlamak Bu yazıyı niçin yazıyorum? Biraz içimi dökmek, bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük